Dekorasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dekorasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Eylül 2016 Salı

Güzel bir teras dekorasyonu ile yaza veda zamanı...







'Hayalimdeki ev' diye anlata anlata benim bahçeli ev sevdiğimi duymayan kalmadı sanırım :) Bunun en büyük sebepleri günün her saatini bağ, bahçe, balkon, teras ya da açık havada geçirmeyi sevdiğimden kaynaklanıyor olsa gerek! Toprakla aramda yakın mesafe olmasını çok seviyorum belki de.. Yeter ki hava çok sıcak ve nemli olmasın :)

Sonbahar yazılarına başlamışken bir süre dış mekanlarla ilgili fotoğraflar paylaşamayacağım için jübileyi bu güzel terasla yapmak istedim. 

Kalas tavanı, taş merdivenleri, rustik mobilyaları, masmavi deniz ve harikulade orman manzarası ile sıcacık ve aydınlık bu teras ilham verici.

Serin sonbahar ve uzun kış gecelerinde ihtiyaç duyacağımız enerjiyi depoladığımız balkon ve teraslarda zaman geçirmek için bu son çağrıdır.. :)


**
En sevdiğim dekorasyon adreslerinden biri olan Mudo Concep'te bu tarz mobilyaları rahatlıkla bulabilirsiniz. Şu an mobilyalarda indirim de var. 








El mueble







18 Eylül 2016 Pazar

Ev Turu: Patina Farm / Sonbahar aşkı




Sevgili sonbahar, her sene bu zamanlar senin gelmeni dört gözle bekliyorum. Yaşamdan keyif almak böyle bir şey işte; umut etmek, beklemek ve sonrasında gelen mutluluk...

Sonbahar mevsimi gelince daha enerjik, daha mutlu, daha anlayışlı, daha da tazelenmiş hissediyorum nedense..  Birçok kişinin belki sevmediği ama benim kişiliğimin arasının en iyi olduğu mevsim. Bugünlerde pek dışarı çıkma fırsatı bulamasam da balkona o esintiyi hissetmeye çıkıyorum evdeki işlere ara verip. Gündüzleri hala sıcak ama akşamları o esinti yok mu, mest oluyorum, kendimden geçiyorum..

Özetle; sonbaharın gelmesine çok sevindim. Nasıl sevinmem ki! Çok yakında masalsı sokaklarda yaprak hışırtıları eşliğinde yürüyecek olma düşüncesi bile mutlu olmama yetiyor.




Gelelim bu eve; patina mobilyalarına, doğal dokulu ev tekstillerine, kısacası evleri için yaptıkları seçimlere mest olduğum evin sahipleri Broke ve Steve Giannetti. Şehir yaşamından sıkılan çift, Topatopa dağlarının kıyısındaki Ojai'yi keşfetmeleri ile hayal ettikleri çiftlik evini kurmak için kolları sıvamışlar. Altı aylık planlama ve on sekiz aylık çalışmanın ardından Patina Farm adını verdikleri rüyalarının çiftliğinde üç çocuklarının yanında dört eşek, bir düzine tavuk, üç keçi ve dört köpekle birlikte yaşıyorlar ve koyun arayışları halen devam ediyormuş :)

Her köşesinden doğallık fışkıran bu evi çok sevdim ben.Tıpkı hayalimdeki ev gibi...
























6 Eylül 2016 Salı

Sahilde, yıldızların altında...






Evet biliyorum, yaz mevsiminin renklerini ve güneşin yakıcılığını bırakıp sonbaharın esen rüzgarlarına, baharat renklerine hemen alışmak zor. Ama bugün haberlerde gördüğüm kadarıyla sıcaklar henüz bizi terk etmemiş. Benim için şahane bir haber değil tabi ki.. Sonbahar havasına girmişken bünyeye mevsim anormalliğini anlatmak ve tekrar sıcaklarla boğuşmak isteyeceğim en son şey sanırım. Ama bir pastırma sıcakları gerçeğini de unutmadım tabi.

İşte bugün görsellerde hem içinizdeki yaz aşkını ve renklerini, hemde kentler ve evler kostüm değiştirmeden içimizin açılacağı, dış mekanda çekilmiş, hayal kurmalık fotoğraflar seçtim.

Haydi gelin Hans Blomquist'in styling'ini yaptığı görsellerle keyfimiz yerine gelsin..

























29 Temmuz 2016 Cuma

Mavili yazlık ev...













Photo : Pepa Oromi / El mueble


Sıcak yaz günlerinde evde kaldıysam eğer, yapmayı en çok sevdiğim şey klimanın altında oturup dekorasyon sitelerini gezmek. İşte bu gezinti sırasında rastladım bu eve.

Normalde yaz için mavi rengi çok yakıştırsam da bu kadar kullanılması cesaret ister bence. Yani hangi odaya gitsen mavi renk görüyorsun.. sanırım çabuk sıkılırdım ben.

Yine de ilham alınacak evlerden, öyle değil mi?





15 Temmuz 2016 Cuma

Doğal ve hayali yaşamak mümkün!








Her sene yaz tatili için gittiğim yaylaya bu yıl bayram için biraz erken gittik. Orada "güzel bayram geçirmenin" ne demek olduğunu bir kez daha anladım. 

Sahici kurulan kalabalık sofralar, çocukların bahçede ki gülüşmeleri, oradan oraya koşuşturmaları, çocukluk arkadaşlarımla tatlı sohbetler eşliğinde içilen kahveler, mahallenin büyüklerine el öpmeye gitmeler, Kaan'nın cebine harçlık veren komşular, karnımız ağrıyacak kadar her gittiğimiz evde şeker yemeler...bunları yazarken bile içime dolan huzurun tarifi yok.





Olmak istediğim yerde bayramı geçirmenin mutluluğu ile koskoca 15 günü dolu dolu geçirdim. Öyle ki fotoğraf çekmek bile gelmedi içimden. Anın tadını çıkardım diyebilirim.

Bazı günler ormana yürüyüşler yaptık, kozalak topladık, kar sularının açtığı dere yataklarından geçtik, uzun uzun oksijeni içimize çektik, kuş seslerini dinledik..Sahiden doğada olmayı ve bana hissettirdiklerini özlemişim. Instagram'da yazdığım gibi bu anları yaşamak için tam bir yıl boyunca bekliyorum.

Annemin yemeklerini, bize hazırladığı birbirinden nefis kahvaltı sofralarını, oğlumun mutluluktan cıvıltısını şimdiden özledim. Asma altında hırkama sarılıp güneşin batışını izlemeyi, soğuyan akşam saatlerinde -üşümemize rağmen- sevdiklerimle dışarıda kahveler eşliğinde yaptığımız sohbetleri düşününce o anlara geri dönesim geliyor.

Hava alanında annem ve babamla sarılıp ağlaştık yine. Bize sonsuz sevgilerini, ilgilerini, kaldığımız süre boyunca yaşattıkları mutluluk için aileme müteşekkirim. Onlara sahip olduğum ve mesafelere rağmen aramızda güçlü bağlar olduğu için bir kez daha şükür ettim. İyi ki varsınız! Sizi çok seviyorum... 

Umarım sizin bayramınız da benimki gibi mutlu geçmiştir...










Photo : Eve Wilson





10 Haziran 2016 Cuma

İlham veren yazlık ev..









Özellikle yaz tatilini otelde değil de ev sıcaklığında geçirmeyi sevenlerdenim.

Doğayla çok yakın iletişim kurabilmek adına kendimize kaçış rotası istiyoruz son bir kaç yıldır. Sürekli bu isteğimden bahsettiğim için size fenalık getirmiş olabilirim. Ne kadar fazla dile getirirsen hedefine o kadar çok yaklaşıldığına inananlardanım.. o yüzden daha çok duyabilirsiniz benden bu isteğimi :)

Bu rotaların başında Foça geliyor..

Foça'nın sakinliğini, doğallığını çok seviyorum. Ege'nin diğer tatil sahillerine göre daha tenha çünkü. Her fırsatta soluğu Foça'da alıyor ve yenilenmiş olarak şehre geri dönüyoruz. Büyük şehirdeki kalabalık ve hızlı tempodan sonra burada ki huzur kendime gelmemi sağlıyor. Sonra içimden iyi ki Ege'deyiz diyorum...







Şimdi konumuza gelecek olursak; yazlık evlerde özellikle mobilya ve aksesuarları daha yalın tutup ferahlık hissi arayanlardanım. Bence dekorasyonda yapılan en büyük hatalardan biri, insanların ihtiyacından çok ve düşünmeden fazla nesne/ obje kullanması, sahip olunan dokuya uyumsuz ve dengesiz dekorasyon ögelerinin seçimi diye düşünüyorum.

Şimdi şu eve bakacak olursak; yazlık ev anlayışından uzaklaşmadan, mekanın bütünlüğü bozulmadan projelendirilmiş, sakin ve huzurlu renklerin kullanıldığı bir yaşam alanı yaratılmış, belli bir tarzın esiri olmadan az ve öz eşya ile dekore edilmiş.

Ben çok beğendim. Benim gibi umarım size de ilham kaynağı olur..