16 Kasım 2011 Çarşamba

itiraf

Doğumdan önce böyleydim ben...

Hayatımın hiç bir saniyesini “az mı yedim, çok mu… doğru mu beslendim, yanlış mı… n’aapsam da şu lanet boğazımı tutmayı becersem… gibi tuhaf iç sesle geçirmedim. Kaan Batu ile evde daha çok vakit geçirdiğimden midir yada boğazımı tutmayı beceremeyip abur cubur atıştırmamdan mıdır bilmem kilolar gün geçtikçe artıyor. Bu fazla kilolarla nasıl insan içine çıkarım, göbeğimi nasıl eritim ben?” türünden insanın içini gıdım gıdım eriten, çin işkencesinden beter  dur durak bilmeden kendi kendiyle mücadele halindeyim.

Şu düğün fotoğrafına bakıp arada iç geçimiyor değilim. Ey okur söyle bana ne yapmalı?

15 Kasım 2011 Salı

Kendi Masallarını Yazan Evler...

"Evinizden sevdiğiniz herhangi bir kareyi fotoğraflayın" etkinliğine ilgi gösteren,  üşenmeyip bana resmini gönderen tüm katılımcı arkadaşlarıma öncelikle teşekkür ediyorum. Bu etkinliği düşünürken amacım sanatsal fotoğraf veya harkulade döşenmiş evleri ortaya koymak değildi, sadece amatör ruhumuzla evimizde oluşturduğumuz masalları paylaşmaktı. Bu nedenle etkinliğe katılan arkadaşlarımın evlerindeki en sevdikleri kare kendi masallarını yansıtıyor. Beğenirken ve yorum yaparken lütfen bu noktaları düşünerek değerlendirin. 

Gelelim şimdi etkinlik resimlerine...








 




* Resim numaraları, etkinliğe katılım sıralamasına göre düzenlenmiştir.

** Beğendiğiniz ve oy vermek istediğiniz resmin numarasını yorum bölümünde belirtmeyi unutmayınız. 

*** Etkinlik ile ilgili oylama cuma günü sona erecektir.

**** En çok yorum alan ve beğenilen köşe'ye Pembe yastıktan sürpriz hediye verilecektir.

***** Resimler arkadaşlarımın izinleri ile yayınlanmıştır. Lütfen izinsiz kullanmayınız.

iyi eğlenceler!

13 Kasım 2011 Pazar

Bir pazar hikayesi...

Evde olmak gibisi yok... pazar kahvaltısına güneş ve yeni yaptığınız mutfak panolarıda eşlik etti mi değmeyin keyfime.... Bu köşe de sürekli resimler değişir, çiviler tekrar sökülür, boyanır, birde bakmışsınız tekrar çivi sayısı üç'e çıkmış...maymun iştahlı olduğum yerlerin başında gelir. 

Derken...

En son hali böyle....eski resimler kaldırıldı, dünkü atölye de yaptıklarım asıldı.

Öyle ahım şahım kahvaltı hazırlamadım. İki gün üst üste atölye'ye gitmek yordu beni biraz. Paslanmışım anlaşıldı...

Mutlu pazarlar!

11 Kasım 2011 Cuma

Provence stili


Provence stili
Fransız usulü kır yaşamı
Provence stilinin doğum yeri Fransanın güney kıyıları,ve arkasındaki dağlık bölge...Akdeniz kıyıları,lavanta tarlaları bu stilin ilham kaynağı..
Zarif dekorasyon stili,patine mobilyalar,ferjorje tasarımlar,doğal dokulu kumaşlar..bu stilin başlıca özellikleri..
Provence stilinin karakteristik özellikleri
-Zarif,rahat,samimi bir tarzının olması.
-Mobilyalar:doğal ve açık tonlarda,beyaza yakın mobilyalar...Patine ve eskitme boyalı mobilyalar,ferforje tasarımlar,masif ahşaplar..Mat ve natürel görünümlü cilalanmış mobilyalar...

-Şömine:Geniş mekanlarda doğal taştan yapılmış şömine...

-Zemin:masif ahşap,çok koyu olmayan rabıtalar,doğal taş karolar..

-Mutfak:ortada büyük bir ada tezgahı,üzerinde görkemli aydınlatma...

-Duvarlar:taş kaplama veya patine boya...
-Renkler:pastel tonları,pudra tonları,uçuk maviler,lila ve mor tonları,beyazın her tonu,toprak renkleri...

-Kumaşlar:natürel malzemeler,ketenler,danteller,çiçek desenli kumaşlar...

-Perdeler:düz veya dantel tül perdeler..yataklarda cibinlikler..uçuşan,hafif kumaşlar...

-Kilimler.Halı yerine oturma ve yemek odalarında rengarenk kilimler..
 
Provence stili yatak odası:ferforje yatak başı,zeminde kilim,pastel renkler....

-Dolaplar:Cam veya tel kaplı büyük dolaplar..içinde yorganlar,seramikler...

-Aksesuarlar:El yapımı seramik tabaklar,kaplar,kavanozlar...

-El işi yorganlar...danteller.

-Vazolarda taze kır çiçekleri...lavantalar...

10 Kasım 2011 Perşembe

Çocuk Olmak

İçinde bulunduğun sürede asla değerini anlayamadığın durumdur.. keşke hep böyle kalsam demezsin. Büyümek istersin... çünkü o zamanlar en büyük tutkun meraktır... büyük olmayı merak edersin... ama bilmezsin ki; büyüdüğünde tekrar çocuk olabilmek için her şeyi yapabileceğini... 

Hayatımda hiç bitmesini istemediğim ama en çabuk geçen zaman dilimidir ne yazık ki. Sokaklarda top oynamalar, parkta kaydıraktan kaymalar, düşüp dizini yaralamalar, beş dakika önce kavga edip sonrasında kan kardeşi olmalar hayatın yaşanılası en tatlı ve toz pembe günleri değil miydi?

Büyümek demek" hayallerinin küçülmesi demekmiş"...









  
Image : { zara kids }

Hatırlatma 
...
"Evinizden sevdiğiniz herhangi bir kareyi fotoğraflayın '' etkinliği yarın sona eriyor.

4 Kasım 2011 Cuma

Detaylardaki zerafet

Dekorasyonda beğenilerimin ortak noktası sadelik, detaylardaki yaratılış ve beyazı bolca bulundurmaları sanırım.


Küçük detaylar fark yaratır, detaylardaki ustaca çözümler, temiz ve özenli dokunuşlar bir evin bütününü bambaşka hale getirir.
 


Kullandığımız renk paleti, desenler ve  özgün malzemelerle yaratıcı bir biçimde kompoze edilmiş, çevresine olumlu enerji yayan bir evin küçüçük bir köşesi bile büyük bir fark yaratabilir. Bu bir oturma köşesi de olabilir, bir raf yada duvar düzenlemeside.








image: { patric-johansson }

3 Kasım 2011 Perşembe

Artık Kasım'dayız.  Niyeyse Kasım ayını çok severim. Sanırım güneşin evlerimize yansıttığı renkleri seviyorum...
Safran, tarçın, altın sarısı, mercan kırmızısı, zeytin yeşili, çikolata renkleri Kasım ayına benim en çok yakıştırdığım renkler.

   
** "Evinizden sevdiğiniz herhangi bir kareyi fotoğraflayın '' etkinliğine  Resimlerini göndermek ve bu etkinliğe katılmak isteyen arkadaşlarımdan sebican@gmail.com adresine fotoğraflarını göndermelerini bekliyorum. Etkinlik bayramdan sonra ki hafta bitecektir.

Colette'nin sloganıyla, Haydi Evini Sevenler basın deklanşöre !



Çikolata tadında geçsin haftanız...