12 Ağustos 2011 Cuma

Yağmur Sonrası...

Her sabah çam kokusu ile serin bir hava da uyanmak bünyeme iyi geliyor. Kendimi arınmış, dinlenmiş ve huzurlu hissediyorum. Hergün dağların ardındaki günbatımı'nın kırmızı ve rahatlatıcı ışığını izlemek hayatıma yeni bir anlam yüklüyor. Evet şuanda bulunduğum atmosfer bana bunları hissettiriyor. Tamam biliyorum bu sıcaklarda sizlere nispet yapar gibi anlatıyor olabilirim ama birde benim tarafımdan olaya bakalım.


Her zaman rahatlığıma önem vermişimdir. Nerede ve nasıl olursa olsun şartlar bana uymazsa hemen oradan uzaklaşırım.

Nasıl mı?

Kendi yatağı dışında uyuyamamak gibi, teknolojinin tüm imkanlarından sonuna kadar yararlanmayı sevmek gibi, Wınn denilen uyduruk teknolojiye kalmak gibi, dekorasyon mağazlarından uzun süre uzak kalmaya tahammülü olmamak gibi daha bir sürü kendimce sebepler uydurabilirim.

Şimdi durum farklı, artık oğluşum var. Onun mutluluğu ve rahatı benimkinden çok daha önemli. Şuanda miniğim diş çıkarıyor artı+ arkasından atlı kovalıyormuşcasına emekliyor. Aynı zamanda yürüme çalışmalarına da hız verdik. Bu koşullar düşünüldüğünde izmir'in sıcağında sanırım bunlara katlanmak, bu kadar harekete Kaan Batu'yu isilikten korumak kolay olmayacaktı.

İşte bu yüzdendir ki mavinin serinletici etkisine, güneşin sıcacık sarısına doymayı Eylül'e bıraktım...


Mutlu ve bereketli geçsin haftasonunuz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder