2 Eylül 2013 Pazartesi

Hello September!!!







Çok çabuk geçti bu yaz.
Benim sınavım, oğluş'un tuvalet eğitimiydi, sonrasında yapılan tatil derken, aslında uzun zamana yayılan yaşanmışlık bitiverdi bir an da.
Daha birkaç gün önce dönülen evimi çok özlemişim... tatilin en kralı gelse yine de evimciyim ben.







Sanki boynumda ki ipten kurtulmuş gibi geldiğimizin 2. günü boyadım yukarıda ki dresuarı. Aslında boyanmadan önceki halini görseniz, dresuar dediğimde kahkahalar atardınız, bildiğiniz kalas, tahta vari bişeydi işte. Yıllardır balkon da çiçeklerimi üzerine koyduğum, kimi zaman bu ne uyduruk şey canım atalım gitsin dediğim bişeydi yani.

Neyse işte, uzun zamandır boya yapmıyordum, tatilde avucumun içi kaşındı resmen. Balkonu yıkarken göz göze gelmemle birlikte bitmiş halini hayal edip fırçayı kapıp gelmem 2 dk sürmedi. O nasıl iştahla boyamadır, kendime şaştım wallahi.







Koçişe de hava atıyorum bir taraftan, gel bak hayatım aynı mudo dan alınmış gibi olmamış mı sence...sağına bakıyor, soluna bakıyor, bir de gündüz gözüyle bakalım, şimdi pek anlamdım dese de o da beğendi biliyorum. Her zaman öyledir zaten, yemeği beğense bile harika olmuş, bayıldım dediğini duymadım, sadece sıradan eline sağlıkla geçiştirir beni. Şöyle en kocamanın dan karına iki iltifat etse ölür beyimiz.

Neyse efendim buradan beyime laf sokmaya başlamadan, esas konumuza geri dönelim biz.






Mum eskitme en sevdiğim boyama tekniklerinden, üstelik çok kolay. Tahtanın doğal renginin eskitme rengi olarak alttan görünmesini istediğim için sadece beyaza boyadım ve sonra zımparaladım. Üzerine ise ilk defa denediğim yağlı boya eskitme yaptım. Daha verniklemedim ama sizler için hemen fotosunu çektim...

Yukarıdaki metal pano için bir burada ki yazım da dresuar düşündüğümü söylemiştim. Oldu mu bana mudo style dresuar :))





Tekrar herkese merhaba.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder