cebimdeki fikirler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cebimdeki fikirler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Nisan 2014 Salı

Pembe Hayaller...





                                                                              

Bloguma karşı artık suçluluk hissediyorum. Ne çok olmuş yine yazmayalı.

Tembellik aldı başını gidiyor, alışıyor bünye hemencecik. Pztesi - Game of Thrones,  Salı günü Kurt Seyit ve Şura, Çarşamba- Muhteşem Yüzyıl, Haftasonu Survivor derken ammada ekrana kitlendim bu aralar. Ne kitap okuyorum ne aman aman boya yapıyorum. Arada bazen kağıtlarla oynuyorum o kadar. 

Ama suç bende değil Ay tutulmasında. Bugün 09:42 de Ay tutulması vardı izlediniz mi? En çok Terazi, Akrep, Yengeç burçlarını etkileyecekmiş. Resmen ayağınızı denk alın dedi kadın, benden söylemesi :)
Terazi erkeği oğlum haftalardır bunalım içindeydi. Meğerse tutulmadanmış:) Ya da 3.5 yaş sendorumu bilemiyorum ama beni de 36 yaş sendromuna soktuğu kesin. Maşallah sendromları bitmiyor bunların.

Çok burçlara takılmam aslında. Sadece böylesi günlerde evrende yoğun enerjiler biriktiğini düşündüğüm için etkilendiğimize inanırım o kadar.

Neyse işte, öylesi bunalım günlerinden birinde bu evi yaptım. Kutunun içine pembe hayallerimi sakladım. Büyümeyen ruhumla evcilik oynadım :) pek iyi geldi.

İnanın yapması çok keyifliydi. Sizde deneyin...hem karşılıklı evcilik oynarız belki :)

Bu arada instagram kullanmaya uzun zamandır dirensemde bu aralar hareket olur diye hesap açtım. Beni bulmak isterseniz kullanıcı adım : pembe_yastik

En güzel günlerde buluşmak dileğiyle esen kalın efendim...










8 Ocak 2014 Çarşamba

♡ Sweet mi? ♡ Sewet mi?










Anlatacak çok şey var ama araya zaman girince nereden başlayacağımı bilemediğimden en iyisimi yeni yılda merak edip hatır soran tatlı dostlarıma teşekkür ederek başlayayım. Tekrar tekrar teşekkür ederim ilginiz ve mailleriniz için.






Yoksa sende mi sessiz sedasız gittin diye soranlar olmuş...
Gitmedim buradayım efendim, sadece bu aralar başka işlerle meşguldüm. Güzel gelişmeler var benim için. Keyfim yerinde yani :)


Ahşap boyuyorum bol bol...
Sweet yazacağıma sewet yazıp aklıma şaştığım günler çoğunlukta ama olsun:)
Ve gerçekleşmesini istediğim hayallerim var.
Bu nedenle gelişmek için cesaretin şart olduğunu düşündüğüm bir yıl beni bekliyor.






2014'te 
Hepiniz için önce sağlık ve huzur
Sonra neşeli kahkahalar, 
Dumanı tüten dost kahveler,
Sevildiğini hissettirecek sımsıkı sarılmalar,
Ve bütün bunlar için her gün şükür edebilen bir kalp dilerim.

Sevgiler






11 Aralık 2013 Çarşamba

Fikir var, ZAMAN YOK...








Bloglarda öylesine cıvıl cıvıl hayat dolu postlar var ki buz gibi havaya rağmen bakınca içim ısınıyor. 
Özellikle kuzey ülkeleri coşmuş durumda. Birbirinden farklı yılbaşı ağaçlarını, el yapımı çam süslerini, iştahımı kabartan kurabiyeleri ve bembeyaz kar manzaralarını gördükçe gözüm dönüyor.

Bizimde şimdilik yılbaşı ağacımız tebeşir tozundan ibaret.











6 Aralık 2013 Cuma

Kafamdaki Metaforlar...











Çarşamba günü Tchibo'nun yılbaşı temasını gördüğüm gün Alsancak mağaza da buldum kendimi. Kart yapmayı sevdiğimi biliyorsunuz, işte bahane oldu aldığım renkli bantlar, fon kağıtlar, delgeçler...

Aldığım günün akşamına hemen kartları yaptım. Panoyu yapmaya da dün gece Kaan Batu uyuduktan sonra karar verdim. 

Sanırım Aralık ayına en çok yıldızlar, kırmızılar, kozlaklar ve mumlar yakışıyor. Küçük ama etkisi büyük olan bu detayları evim de görmeyi seviyorum.









Sevdiğim birşey daha var ki o da paket yapmak. Beni bıraksınlar bir mağazaya senin işin paket yapmak desinler, bıkmadan sabah - akşam yapabilirim. Ama süreye karışmayacaklar, elimi ayağımı birbirine dolandırmayacaklar, o şartla kabul ederim yani...Sanki ben meşhur bir paketciymişim de transfer ediyorlar bende şartlarımı sıralıyorum...peh pehhh










Neyse...

Kafamdaki fikir başkaydı aslında. Ancak, başlayınca onu da yapıştırayım, bunu burdan geçireyim derken böyle bir şey çıkıverdi ortaya... Bu nedenle tarif edilecek bir kart değil benimkiler...











Resim de görüldüğü üzere malzeme listemiz de belli.






Başlayalım yapıştırmaya...







Benim için bu hafta pek keyifli geçmedi. Ardı sıra aldığımız tatsız haberler sonrası bir an önce iyi şeyler duymak istiyorum.

Umarım hepimiz için güzel haberlerin geldiği bir hafta yaşarız.


Mutlu hafta sonları!







10 Eylül 2013 Salı

Yine yeni yeniden bir pano...







Hepiniz artık biliyorsunuzdur yazılı panoları yapmayı ne kadar sevdiğimi, değişik versiyonlarıyla panolar yapmaya devam ediyorum. Bu seferki pano'nun alt yapısını daha önce yapmıştım biliyorsunuz, hatta farklı tasarım yapmıştım. İçime bir şeyler sinmemiş olacak ki ; soldan soldan bana gelmeye başladı. Birkaç değişiklik yaparak yeniden kullanıma açayım dedim. 






Malzemeler; Ikea çerçeve, ahşap yazı, minik ahşap objeler, puantiyeli kağıt, dekupaj tutkalı...

Öncelikle çerçevenin cam bölümünü çıkarttım. Puantiyeli kağıdın iyi yapışması için sunta kısmı tek kat boyadım, sonra dekupaj tutkalı ile yapıştırdım. Mutfağım yazısını ve minik objeleri daha önce boyamıştım zaten, onları da sıcak slikonla yapıştırdım.

Bu arada sıcak silikon kullanmaya pek alışık olmadığım için elime yapıştı, parmağım yandı, yazının bir tarafını tutkallarken öbür taraf kuruyu verdi. Meğerse ; ne gıcık bir şeymiş...

Acemilikle yaptığım sıcak silikon kusurlarım olmasa bu panoyu, pastel mutfağına  çok yakışacağını düşündüğüm bir arkadaşıma hediye edecektim ki kusursuz iş çıkaramadığım için şimdilik vazgeçtim.

Neyse bakalım, şimdilik bizim evde...





2 Eylül 2013 Pazartesi

Hello September!!!







Çok çabuk geçti bu yaz.
Benim sınavım, oğluş'un tuvalet eğitimiydi, sonrasında yapılan tatil derken, aslında uzun zamana yayılan yaşanmışlık bitiverdi bir an da.
Daha birkaç gün önce dönülen evimi çok özlemişim... tatilin en kralı gelse yine de evimciyim ben.







Sanki boynumda ki ipten kurtulmuş gibi geldiğimizin 2. günü boyadım yukarıda ki dresuarı. Aslında boyanmadan önceki halini görseniz, dresuar dediğimde kahkahalar atardınız, bildiğiniz kalas, tahta vari bişeydi işte. Yıllardır balkon da çiçeklerimi üzerine koyduğum, kimi zaman bu ne uyduruk şey canım atalım gitsin dediğim bişeydi yani.

Neyse işte, uzun zamandır boya yapmıyordum, tatilde avucumun içi kaşındı resmen. Balkonu yıkarken göz göze gelmemle birlikte bitmiş halini hayal edip fırçayı kapıp gelmem 2 dk sürmedi. O nasıl iştahla boyamadır, kendime şaştım wallahi.







Koçişe de hava atıyorum bir taraftan, gel bak hayatım aynı mudo dan alınmış gibi olmamış mı sence...sağına bakıyor, soluna bakıyor, bir de gündüz gözüyle bakalım, şimdi pek anlamdım dese de o da beğendi biliyorum. Her zaman öyledir zaten, yemeği beğense bile harika olmuş, bayıldım dediğini duymadım, sadece sıradan eline sağlıkla geçiştirir beni. Şöyle en kocamanın dan karına iki iltifat etse ölür beyimiz.

Neyse efendim buradan beyime laf sokmaya başlamadan, esas konumuza geri dönelim biz.






Mum eskitme en sevdiğim boyama tekniklerinden, üstelik çok kolay. Tahtanın doğal renginin eskitme rengi olarak alttan görünmesini istediğim için sadece beyaza boyadım ve sonra zımparaladım. Üzerine ise ilk defa denediğim yağlı boya eskitme yaptım. Daha verniklemedim ama sizler için hemen fotosunu çektim...

Yukarıdaki metal pano için bir burada ki yazım da dresuar düşündüğümü söylemiştim. Oldu mu bana mudo style dresuar :))





Tekrar herkese merhaba.





23 Mayıs 2013 Perşembe

Bir ses vereyim dedim...






Mayıs ayı'nın sonu gelmiş bile, inanamıyorum... Günleri yakalamakta zorlanıyorum sanki. Geçen haftalar da full time annelik yaptığım yoğun günler yetmezmiş gibi, öğrencilik yıllarımı aratmayan bir iş aldım başıma. On beş gün boyunca, günde altı saat deli gibi derslere katıldım. Aklım da binbir sorularla ve geleceğe dair yeni planlarla eğitimi bitirdim çok şükür. Eğitime son 3 gün kala da küçük ayak parmağımı kırarak taptaze başlangıçlar yaptım  :)

Bu nedenle bir süredir  sessizdim, ugramadım buralara..İstedim ki aklımı başımdan almasın blog, oyalamasın beni. Bu sefer neye başladıysam bitireyim, ne karar aldıysam uygulayayım istedim.

Eğitimi bitirdik bitirmesine de, sınava çalışmaya geldi sıra. Yine çok olmayacağım sanırım buralarda...
o nedenle haber vereyim dedim, mail atan arkadaşlarıma teşekkür etmek  istedim.

Kendinize iyi bakın, tekrar görüşmek üzere!



Not: Çerçevelerin asılmış halini soranlar için çektim resimleri de, görüntü kaliteli olmadı ama topal ayakla anca bu kadar oldu :) 
Yukarıdaki kalp yamuk gibi duruyor ama gerçekte öyle değil, aldanmayın resmin şekilsizliğine :)

Asmayı düşündüğüm diğer çerçeveleri, deli kızın duvarı gibi olduğu için bir kısmını yatak odasına astım. Ahh evde böyle kaçtane kombinlenmiş duvar var bir bilseniz!









11 Nisan 2013 Perşembe

Kağıtlarım ve kutu kaplamaca...





Gözüm gibi bakıyorum onlara... tasarladığım birşey için kullanacaksam şayet, kesmeye kıyamıyorum... resmen  içim gidiyor. Bazıları yurtdışından gönderilen arkadaş hediyesi, bazıları internetten. Herhalde  kullanmadan önce hepsinin 5-6 kopyasını almışımdır. Şimdi hobi dolabımda kocaman klasörüm var :)





Geçen gün içlerinden birisine kıydım ve kutu kapladım. Kutunun içini kurdela, fiyonk, dantel, ıvır vızırla doldurdum. Daha da kaplamaya devam edecem sanırım, çünkü malzemelerim için yetmedi.

Kağıtlarıma gösterdiğim şevkate , eşim anlam veremese de ben onlarla mutluyum, özellikle kopyaları bol bol alınmışsa...:)



15 Mart 2013 Cuma

Mutlu haftasonları!






 

Daha önce bu kafes için planlarım farklıydı ancak ruh halime göre zevklerim değişebiliyor.
Önce ki halini burada paylaşmıştım. Dün gece  ani bir kararla boyamaya başladım. Aslında sprey boya ile daha kolay boyanabilirdi , benim istediğim renk antik beyaz olduğu için  bej ve beyazı karıştırarak elde ettiğim su bazlı ahşap boyasıyla boyadım. Üstelik metal olmasına rağmen boya tuttu, pek bir mutlu oldum :)

Bu obje'nin kendini gösterebilmesi için duvar rengi'nin koyu olması gerekiyor. Benim duvarlarım kum beji olduğu için pek göstermedi. Ama olsun, bu hali diğerine göre daha neşeli, cıvıl cıvıl oldu.

Neyse efendim, gün neredeyse bitmek üzere ama bugün benim yapacaklarım daha birmedi. Tosbik uyansın, babası gelsin sokaklara atacağım kendimi.

Sizde bu haftasonu atın kendinizi sokaklara, sevdiklerinizle bahar tadında güzel anlar yaşayın.

Mutlu haftasonları!

Not: Bu kafesi Euroflora da uygun fiyata bulabilirsiniz. Üstelik istediğiniz renge de boyayabilirsiniz :))




12 Şubat 2013 Salı

Eskiyle, yeniyi karıştırın...



Sadece vintage değil, retro görünümlü veya eskilerden esinlenerek yapılmış parçalara karşı zaafım gittikçe artıyor. Eskiden sadece modern mobilyalardan hoşlanırken zıtlıklardan, yeniyi denemekten korkmuyorum artık. Böylece kendime ait özgür köşeler oluşturabiliyorum. Eski ile yeniyi, dün ile bugünü, yadigar ile yeni olanı kullanmak ruhuma ve evime iyi geliyor. Çünkü hikayesi olan herşeyi seviyorum...

Sizde deneyin, emin olun iyi gelecek :)






Metal pano henüz gerçek yerinde değil. İstediğim gibi dresuar bulursam üzerine asmayı planlıyorum.

Ya da başka fikri olan var mı?




8 Şubat 2013 Cuma

24 Ocak 2013 Perşembe

Bir pano daha...




Konsolun üstüne aile resimlerimizi çerçeveleyip asmak istediğimden  burada bahsetmiştim.
Zaman bulupta resimleri çoğaltamadım bu sebepten çerçeveler hala asılmayı bekliyorlar. Birşeyi erteleyip durmak asabımı bozsa da, dün gece bu çerçevelere kardeş yapınca biraz olsun rahatladım. Duvar komple çerçeve olacak gibi, daha da ekleyesim var :))





Bu sefer dekupaj yapmadım, panoyu kumaşla kapladım. Harfleri gündüzden boyamaya başlamıştım zaten, Muhteşem Yüzyıldan sonra da geri kalan işleri tamamladım. Ve bitti...






2 Ocak 2013 Çarşamba

Çerçeveci geldi...



Yılbaşı gecesi nasıl geçti bişey anlamadım. Bay K hasta, tosbik hasta, benimde belimde yakı var.
Baba - oğul yeni yıla koyun koyuna uyuyarak girdiler.
2012 'nin son günlerini salya sümük geçirmeseydik iyiydi ama tüm yılı değerlendirdiğimde sağlıklı 
geçirdik ya buna da şükür. 

Neyse, gelelim 2013 yılının ilk günlerine.





Küçük çerçeveleri geçen yıl Tepe Home indirimden almıştım, eskitme gümüş rengindeydiler. Beyaz mum eskitme yaptığım çerçeveyi boyayalı epey oluyor, diğerini ise yeni boyadım.

En alttaki çerçeve ise bildiğiniz plastik çerçeveli bir aynaydı, dedemlerden kalma annemlerin evinde bir kenarda duruyordu. Şuanda sadece kapatıcı sürdüm. Boyanması tamamlanmadı.

En üstteki çoklu çerçeveyi ise geçen yıl ki Biev'in Anneler Günü indirimden almıştım.
Zaman bulursam şayet çerçevelerin içleri aile resimleriyle dolacak, şimdilik desenli kağıtlar koydum.

Bay K çene yapmaz ise, salondaki konsolun üstüne çerçeveleri asmayı planlıyorum.

[Şu erkekler duvara çivi çakma konusunda niye huysuzluk yaparlar anlamış değilim doğrusu..]

Bizden haberler böyleydi...

Neyse tosbik oğlan uyanmadan ben kaçayım...

Hepinize ağız tadınızın bozulmadığı, şeker gibi bir yıl diliyorum.



25 Aralık 2012 Salı

★ ★ ★ X-mas card ★ ★ ★







   


Yeni yıl kartı almayalı uzun yıllar oldu ve tabi birine göndermeyeli de...
Bu yıl da göndermekte geciktim.
Pek istediğim gibi olmasa da elimdeki malzemelerle yeni yıl kartı yaptım bende.
Bu kart sizin için olsun :)
Mutlu akşamlar!

   









21 Aralık 2012 Cuma

Sadelik güzeldir


Renkli, çiçekli, böcekli şeyleri sevsemde bazen sadece beyazı seviyorum...en yalın haliyle hemde.
Dün gece beyaza boyadığım tepsiye, desenini beğendiğim peçeteyi yapıştırdım. Tek bir yanına home sweet home yazacaktım ki gece gece "pıt pıt" sesi yapmaktan vazgeçtim. Şimdilik böyle dursun bakalım, sonra eklerim nasıl olsa.



   


Sade olmayı seviyorum.
Beyaz ise; sadeliğin başrol oyuncusu...

Hepinize mutlu, keyifli haftasonları diliyorum.


14 Aralık 2012 Cuma

Paket-le-me-ce



Gündüz zamanın nasıl yetmediğini hala anlamış değilim. Evin içinde koşturuyorum sanki. Ağız tadıyla da bloglara giremez oldum.
Ne zaman şuraya iki satır karalayım desem şikayete başlıyor gibiyim.
En iyisi ben susayım...



Kısaca bu aralar ben, hobilerine gece vakit ayıran, blogları gece gezen "nönnön" sebi oldum.
Herkes yatağında mışıl mışıl uyurken, gecenin bir vakti ancak zaman bulup da  "paket yapmaca aktivitemi" fotoğraflayıp sizlerle paylaşabiliyorum.


 Paketlerin yapım aşamalarına girmiycem. Elimde ne varsa yapıştırdım, fiyonkladım işte o kadar :)






Hepinize aydınlık, güneşli haftasonları diliyorum efendim.

7 Aralık 2012 Cuma

Mutlu haftasonları






Uzun zaman önce kemeraltında bir dükkandan almıştım bu çerçeveyi, varaklı çok fena birşeydi. Kenarda yapılmayı bekledi uzun bir müddet. 
Ve nihayet sırasını savdı dün gece.

 Hepinize mutlu, neşeli, bol aktiviteli bir haftasonu diliyorum.




27 Kasım 2012 Salı

Askılıktan yılbaşı ağacı olur mu?!!

Bu sıralar hep beraber yılbaşına sardık ne güzel, bu sayede bloglara da canlılık geldi. Birbirimizi izledikçe şevklenir olduk, en azından ben baktıkça çoşuyorum.Yalnız bu çoşku bir kaç gündür yerlerde geziyor bende, daha önce yapmış olmama rağmen paylaşamadığım şeyler var. Tosbiğim biraz hasta, 2 gündür ateşliydi.
Çok şükür ki bugün daha iyi.




Şu sıralar griye ve türevlerine takmış durumdayım. Eğer boyama yapacaksam griden başka renk yapmak istemiyorum. Dönem dönem takıntılarım oluyor böyle.




Geçenlerde pintereste gördüğüm  askılığı süsleme fikri hem yapılışının basit olması nedeniyle hemde oğlumun odasında kullanabilirim düşüncesiyle hoşuma gitmişti. Basit cilacız askılığı akrilik boya ile boyayıp üzerine stencil yaptım. Askıya belirli aralıklarla kanca taktıktan sonra ara ara Tepe home, Boyner ve  ikea dan aldığım minik süslerimi astım, oldumu bize yılbaşı ağacı :))



   




Kaan batu yaklaşık 4-5 aydır yatağının koruması olmadan uyuyor. Hani daha önce bahsetmiştim ya uyku problemi yaşıyoruz diye, işte bu yatağını sevdirme projelerimizden biriydi. Tam tutmadı ama olsun ara ara uyuyor en azından. Onun uyumadığı zamanlarda kim yatıyor dersiniz, tabiki ben :(




Neyse işte bu yatak koruması ( adı neydi ki bunun) ne zamandır aklımdaydı, ne yapsam da tekrar kullanıma açsam diye düşünürken bizim yılbaşı ağacımızın kendisi oluverdi. Ben bununla daha neler yaparım sonra, sık sık karşınıza çıkabililir yani :))
Tabi Kaan Batu kafamıza geçirmezse.



   



Neyse bu vesileyle oğlumun odasından bir kaç kare de yayınlamış olayım. Daha doğmamışken odasından bir iki kare yayınlamıştım, sıkı takipçilerim hatırlıyordur. (Buraya bakabilirsiniz)



   


   


Griye taktığımı söylemiştim dimi :)


Kaan batu şurubunu içti bizim yatakta mışıl mışıl uyurken annesi de resim çekti.




İyi geceler, tatlı rüyalar...