10 Mayıs 2012 Perşembe

"Cottage tarzı" kır evi'nin dönüşüm hikayesi...

North Yorkshirede ki bu ev, geleneksel ingiliz mimari detayları ve  Cottage stilini yansıtan pastel ve renkli dokusuyla masallarda ki evleri anımsatıyor. Kulağa tuhaf gelebilir belki ama bu ev benim için lezzetli pasta görünümü kadar çekici.









Evler insanlarda bir duygu uyandırmalı, Bir hikaye anlatmalı....Bu ev'in hikayesine gelince... buradan  okuyabilirsiniz.

8 Mayıs 2012 Salı

Kaç zamandır yazamıyorum buralara. Kaan Batu önce bahar nezlesine yakalandı sonra da hastalıktan iyice kucağa alışıp tek başına uyuyamama problemi ortaya çıktı. Sonuç o ki rutini bozulan çocuğun tekrar eski düzene geçmesi zaman alıyormuş, bunu öğrendik.
İnşallah geçecek bu günler...

Ayın başından beri Mayıs ayına ilişkin yazı bile yazamadım.
Oysaki Mayıs ayı başkadır benim için. 
Doğduğum ay'dır, sonra Anneler günü. Ve bizim için aşkın yıldönümü...
Kısaca bol kutlamalı, çoşkulu, pastalı bir ay. Yani Mayıs ayı'nı çok seviyorum ben.
Bu yıl  sevmek için özel bir neden daha var. Denizimiz geliyor...
Onunla daha da güzelleştirecek Mayıs ayı. Teyze olmak için sabırsızlanıyorum :) 
Heyecanla bekliyoruz geleceğin günü miniğim... dilerim hayatta her şey minik yüreğinin istediği gibi olur ve seni kötülüklerden uzak bir yaşam bekler…

Haftaya güzel başlangıç yapmak adına bembeyaz dekorasyon örnekleriyle sizlere merhaba diyorum :)









24 Nisan 2012 Salı

Ev turu...

Sıcak ve sade dokusuyla dikkat çeken bu eve bayıldım ben. Abartıdan uzak ama detaylarla yorumlanmış evlere örnek teşkil edecek cinsten.





 Beyaz ve ahşabın mükemmel uyumu bu olsa gerek.





Şimdi beğendiğimiz zamanında burun kıvırdığımız el işi yatak örtüsü, nasıl da yerine yakışmış

 Fotoğraflar : Rafał Lipski

Neşe içinde geçsin haftanız...

19 Nisan 2012 Perşembe

Köşeleri sevenler için...

Evimle uğraşmayı seviyorum. Onu tamir etmeyi, yenilemeyi, değiştimeyi, süslemeyi...
Kendimce yakıştırıyor, uyarlıyor ve yaşadığım yere kendimi yansıtan izler bırakmaya çalışıyorum. Diğer taraftan evlerin içi hiç bitmiyor, dekorasyon hiç bir zaman tamamlanamıyor nedense...gördüğüm güzel dekore edilmiş evler karşında evim için uygulanabilir çözümler, öneriler ve yararlı fikirler arayışında iken blog açmaya karar vermiştim. Evini ve evinde vakit geçirmeyi seven, yaşadığı yere kendi stilini yaratmak isteyen biri olarak , gerçekten görsel olarak doyurucu, uygulanabilir fikirler sunan bir dekorasyon blogu olabiliyorsam ne mutlu bana.
Blogumun sayfalarında gezinirken hayal dünyasına dalıp gittiğinizi söylüyorsunuz ya, nasıl mutlu olduğumu bilemezsiniz. Konu buraya nasıl geldi anlamasam da sözün özü şu ki sizleri ve blogumu çok özlemişim  :)


Hepimizin evinde sevdiği keyif köşeleri var öyle değil mi?
En keyifli anların geçtiği, dostların ağırlandığıkimi zaman sadece dinlenmek, müzik dinlemek, çay içmek veya kitap okumak, sohbet etmek yada belki sadece iç çekmek için ideal köşeler.

işte o köşeler karşınızda...
İç çekilesi pembe mutfak köşem de lezzetli yemekler pişirsem...



Vazodaki pembe güllere bakıp saatlerce hayal kursam, kitabımı okusam...


 Yağmur'un yağışını izlesem, yanında radyom olsa, ortancam da bana eşlik etse...


Telli dolabı iyiki almışım diye iç geçirsem
***
Sizce de güzel olmaz mıydı?

17 Nisan 2012 Salı

Home

Pazar günü yuvaya döndük. Ev işi, valiz yerleştirme, diğer taraftan Kaan Batu'yu oyalama derken tekrar eski düzene alışmaya çalışıyoruz. Ne iyiydi yan gelip yatmak oysa...
Tosbik oğlan kalabalığın verdiği çoskuyla daha da yaramaz bişey oldu. Aman yarabbim 5 dk yerinde durmuyor, zıp zıp oradan oraya koşuyor. Nasıl başa çıkılır bazen ne yapacağımı şaşıyorum. Arkadaşlarımdan moral depolayıcı sözler duyuyorum... 3yaşına bir gelsin bak göreceksin daha sakinleşecek, sende rahatlıyacaksın...sahi öyle mi olacak? yoksa bir hayal mi?

Neyse sözün kısası ben kendime gelene kadar daha önce butik için  yapmış olduğum panoyu paylaşarak merhaba demek istedim. Hani bir türlü açamadığım butik varya  ;)))

Merak eden, arayıp soran, mail atan, tüm dostlarıma çok teşekkür ediyorum.

Sevgiler, selamlar hepinize...



30 Mart 2012 Cuma

Merhaba Aydınlık...

Yarın Mersine gidiyoruz. Karanlık ve kasvetli kış günlerinden sonra tosbikle kaçış planı hazırladık kendimize. Babamız da iki günlüğüne bize katılacak, bırakıp dönecek hemen. Havalar umduğum gibi giderse kış günleri'nin acısını çıkarıcaz oğlumla inşallah. 

Ne çok eve tıkıldık bu kış öyle değil mi?

Tıkış- tepiş valizle seyahat etmeyi sevmesemde çocuklu olunca neyin lazım olacağını kestirmek güç.

Hadi benim kaçıp  bavul toplamam lazım. 

Kendinize iyi bakın, gelince görüşmek üzere!









28 Mart 2012 Çarşamba

Doğa'ya sırtımı dayamak istiyorum...

Rutine bağlanan günler sonrasında halet-i ruhiyeme iyi gelecek resimlere bakıp hayal kurarken sizlerinde görmesini istedim.

Birgün ,doğal yumurta, ekmek, peynir, tarım ilaçsız sebze-meyva , su katılmamış süt içme hayaliyle iç geçirdim.











Fotoğraflar buradan